6. of February 2023
- "Deprem anında uyuyorduk, önce küçük bir sarsıntıyla başladı sonra daha da şiddetlendi. Hepimiz kalktık, o panikle bağrışmalar ve çağrışmalar oldu. Çok kötüydü, herkes çığlıklar atıyordu. Ben o sırada iki kızımın üzerine kapaklandım. Elektrikler gitti, duvarlar patlamaya başladı. Her taraf zifiri karanlıktı, toz duman olmuştu. Bir ara dışarıya çıkmak için hamle yaptım ama çelik kapı sıkışmıştı, çıkamadık. Sonra depremin şiddeti öylesine arttı ki resmen bir duvardan diğer duvara çarptı bizi. Hiçbir şey yapamadık, artık o anda ölmeyi bekledik. Deprem bitene kadar evin içindeydik, hiçbirimiz çıkamadık. Deprem bittikten sonra ise güç bela kapıyı açtık ve ailecek dışarıya çıktık. Nasıl ölmedik dedim, olayın şokunu hala atlatamadım. Çünkü o kadar şiddetli bir depremde ben ölmeliydim. Yaşadığımız bina yıkılsaydı hepimiz ölürdük, bunun kurtuluşu olmazdı. Ama Allah’a şükürler olsun ki sağ salim çıktık. Deprem durunca toplanma alanına kadar yürüyerek gittik, hava soğuk ve yağmurluydu. İnsanlar adeta şuursuz bir şekilde kaçışıyorlardı. Biz 2 gün boyunca arabamızda yattık ama depremler hiçbir zaman kesilmedi, hep sarsıntılar oldu. Hava aydınlandığına markete gittik, açık bir yer varsa en azından su alalım dedik. Çocuklarımız acıkmıştı ve hepimiz susamıştık. Ancak marketlerin çoğu yıkılmıştı, olanları da yağmalamışlar. 2 gün boyunca soğukta aç ve susuz bir şekilde yaşadık, üçüncü günün sabahında ise artık dayanamadık ve Eskişehir’e geldik. Bizim binamız yıkılmadı ama ilk depremde çok hasar aldı, ikinci deprem de hasarı artmış. Belki de şu an evimiz yıkıldı ama haberimiz yok. Yağma yapanları gözlerimle gördüm, market arabalarının içlerini doldurup kaçıyorlardı. Beyaz eşya mağazasının camları kırılmıştı, içerisindeki bütün elektronik eşyaları teker teker alıp gidiyorlardı."
"We were sleeping at the time of the earthquake, it started with a small tremor and then got stronger. We all got up, there was panic and shouting and calling. It was very bad, everyone was screaming. I fell on my two daughters at that moment. The electricity went out, the walls started to explode. It was pitch black everywhere, there was dust and smoke. At one point I made a move to get out but the steel door was stuck, we couldn't get out. Then the intensity of the earthquake increased so much that it literally hit us from one wall to the other. We couldn't do anything, we waited to die at that moment. We were inside the house until the earthquake ended, none of us could get out. After the earthquake ended, we barely opened the door and went out as a family. I asked how we didn't die, I still haven't gotten over the shock of the incident. When the earthquake stopped, we walked to the assembly area, it was cold and rainy. People were running away, almost unconscious. We slept in our car for 2 days, but the earthquakes never stopped, there were always tremors. Our building did not collapse, but it was badly damaged in the first earthquake, and the damage was increased in the second earthquake. Maybe our house has collapsed now, but we don't know it."
Source: www.eskisehirhaberajansi.com/eskisehire-gelen-depremzede-yasadigi-korku-dolu-anlari-anlatti/amp
- “Biz tam enkazdan çıkmıştık ki bir kişinin enkazdaki küçük bir boşluktan elini uzattığını gördük. Onu kurtarmaya çalışan arkadaşımızın üzerine bina yıkıldı. Gözümün önünde onu kurtarmaya çalışan da altında kaldı. Onlar kaldı, kurtulma şansları yok, komple üzerlerine yıkıldı. Çok zor durumdayız.”
"We were just getting out of the rubble when we saw a person reaching out from a small gap in the rubble. A building collapsed on our friend who was trying to save him. The rescue operation of the worker in front of me was stopped. They were left alone, they had no chance, the whole thing collapsed on them. We are working very hard."
- "You hear everything, but your voice is not heard. The house buckled, shook and collapsed, the floor fell out from under my feet, and then the ceiling fell on my head!"
" I immediately went out to the balcony, my two children were trapped in the hallway and my husband was in the bedroom. I fell to the ground on the balcony with the speed of the tremor. We jumped in the air, it was impossible to stand. Then I fell to the ground but those seconds were endless. When I heard a noise, I felt the building next to us collapse. A huge dust cloud came. Dust fell on us. When I left the building, I took the house key with me, as if it was very important. I don't know why I took it. The stairwell was closed, we went out of the collapsed workplaces. When the weather brightened, we saw that the whole neighborhood was gone. Antakya was gone. All our relatives and acquaintances were under the rubble. We heard voices but we couldn't make it. We experienced a great disaster. 34 of my husband’s relatives were under the rubble. All the buildings in this area were old. Our building was much safer, it was new, the engineer made it safer. He saved us. The one next to us was 30-40 years old. The buildings should have gone through urban transformation and been rebuilt. We can't make any programs, our city, our dreams are finished. My children's schools are gone. We will not leave Hatay, we will continue our lives."